Geleceğin Ulaşımı: Otonom Araçlar Nasıl Çalışır?

Teknolojinin gelişmesi her sektörü olduğu gibi otomotiv sektörünü de doğrudan etkiliyor. Artık daha gelişmiş sistemlere sahip araçlarla karşılaşmak mümkün. Otonom araçlar da bu gelişimin geleceği olarak tanımlanan ve tüm dünyanın heyecanla beklediği bir teknoloji. Peki, otomotiv sektörünün geleceği olarak görülen bu teknolojiyi ne kadar iyi tanıyoruz? 

Gelin, tüm detayları ile otonom araçları inceleyerek geleceğin sürüş deneyimini daha yakından tanıyalım.  

Otonom Araç Nedir? 

Otonom araç, diğer adıyla sürücüsüz araç, insan müdahalesi olmadan çalışabilen ve çevresini algılayabilen araç olarak tanımlanabilir. Yapay zeka yazılımları ve gelişmiş mühendisliğin eseri olan otonom araçlar sayesinde aracın kullanmasına gerek kalmadan yolculuk yapılabilir. Yani geleneksel bir otomobilin sürücü ile yapabildiği her şeyi otonom araç ile sürücüsüz bir şekilde yapmak mümkün. 

“Peki, şu an piyasada otonom araç bulunuyor mu?” diye merak ediyorsanız, pek çok otomobil ve teknoloji firmasının sürücüsüz araç denemesi yaptığını söyleyebiliriz. Ancak geliştirilen bu araçlar hala test aşamasında olduğu için günümüzde trafikte tam otonom olarak tanımlanan ve tamamen sürücüsüz bir şekilde çalışan araçlarla karşılaşmak mümkün değil. Fakat yarı otonom, yani pek çok gelişmiş özelliğe sahip ama sürücü ile ulaşım imkanı tanıyan araçlar trafikte aktif olarak kullanılıyor. Tabii ki günümüzde tam otonom araçlar, aktif olarak trafikte bulunmasa da bu araçların otomotiv sektörünün ve ulaşım seçeneklerinin geleceği olacağı kesin.   

Otonom Araçlar Nasıl Çalışır?

“Sürücüsüz bir şekilde araç nasıl gider?” diye düşünüyorsanız otonom araçların çalışma prensibini anlamak için teknolojisine daha yakından bakmakta fayda var. 

Otonom araçlar, gelişmiş donanım ve sistemler ile donatıldığı için aracın sürüş esnasında çevresindeki her hareketi takip etmesi ve güvenlik için önlem alması sağlanır. Bu takip ise aracın farklı yerlerine yerleştirilen sensörler ve kameralar aracılığı ile gerçekleştirilir.

Otonom araçların farklı yerlerinde bulunan sensörler sayesinde çevrenin haritası çıkarılır ve aracın etrafındaki diğer araçların konumu sürekli olarak izlenir. Ayrıca kameralarla da araç tarafından trafik işaretleri, yol işaretleri ve yayalar takip edilir. Daha sonrasında sensör ve kameralar ile toplanan veriler, otonom aracın içerisinde bulunan yazılıma aktarılır. Yazılımda da veriler işlenerek sürüş esnasındaki engeller, aracın hızı, gidilecek güzergah gibi unsurlar belirlenir. Böylece araç, trafik kurallarına uyarak ve diğer araçlarla kontrollü bir şekilde hareket eder. 

Tüm bu işleyiş, hiçbir sürücü müdahalesi olmadan araç tarafından gerçekleştirilebilir. Buna da tam otonom sürüş denir. Ancak bazı durumlarda sürücü desteği gerektiği için şu an daha çok yarı otonom sürüş deneyimine sahip araçlarla karşılaşmamız mümkün. 

Otonom Sürüş Seviyeleri Nelerdir? 

Yukarıda da belirttiğimiz gibi aracın sistemine göre otonom sürüş özelliği değişebilir. Genel olarak tam ve yarı otonom olarak ayrılsa da aslında 5 adet otonom sürüş seviyesi bulunur. “Otonom sürüşte bu seviyeler ne ifade eder?” diye merak ediyorsanız otonom araçların gelişim adımları olan sürüş seviyelerini inceleyelim: 

  • 1. seviye otonom sürüş: Bu seviyeyi yarı otonom sürüşün başlangıcı olarak tarif etmek mümkün. Araçta şerit takip sistemi gibi bazı araç güvenlik sistemleri yer alabilir. Ancak bu seviyede direksiyon, gaz ve frenin hakimiyeti tamamen sürücüye aittir.  
  • 2. seviye otonom sürüş: Cruise Control yani hız sabitleme sistemine sahip araçlar, 2. seviye otonom sürüş deneyimi sunar. Bu seviyede sürücü, aracın hızı ve gidişi için parametreleri belirleyerek aracın belli hızda gitmesini sağlayabilir. Ancak fren, gaz ve direksiyonun kontrolü sürücüde olmalıdır.    
  • 3. seviye otonom sürüş: Yarı otonomun son seviyesi olan 3. seviyede araçlar, Adaptive Cruise Control gibi sistemlere sahiptir. Bu nedenle araç, trafikte diğer araçları takip edebilir ve bu takibe göre hareket edebilir. Ancak güvenlik açısından araçta sürücü bulunmalı ve sürücünün belli sürelerde direksiyona dokunması veya gaz ya da frene basması gerekir. 
  • 4. seviye otonom sürüş: Tam otonom sürüş sunan 4. seviye araçlar, üzerlerinde yer alan özel donanımlar ve yazılımlar sayesinde kendi kendilerine hareket edebilir. Ancak güvenlik nedeniyle sürücünün bazı durumlarda müdahale etmesi gerekir. Bu nedenle bu araçlar, tam otonom sürüş deneyimi sunsa da sürücüsüz araç olarak nitelendirmek mümkün değildir.  
  • 5. seviye otonom sürüş: Otonom araçların son adımı olan 5. seviye otonom sürüşte sürücü müdahalesi olmadan araç kendi kendine hareket edebilir. Hatta araç, telefon gibi bir cihazdan kontrol edilerek herhangi bir yerden başka bir yere gönderilebilir. Bu seviyede hiçbir insan müdahalesine gerek kalmadığı için aracın içerisinde sürücü veya yolcu olmasa bile araç kendi kendine yol alabilir. 

Otonom sürüşün seviyelerinden de anlaşıldığı gibi şu an piyasada bulunan pek çok aracın sahip olduğu araç güvenlik sistemlerine aslında otonom araçların gelişimindeki ilk adımlar demek mümkün. Çünkü günümüzde artık pek çok araçta otomatik frenleme, şerit takibi, kör nokta uyarı sistemi gibi sistemler bulunuyor. Sürüş güvenliğini artırmak için ortaya çıkan tüm bu sistemlerin daha da geliştirilmesi sayesinde ise araçlar, sürücüsüz hareket edebilme kabiliyeti kazanıyor. 

Kısacası otonom araçların sahip olduğu özellikleri anlamak için araç güvenlik sistemlerini daha detaylı incelemekte fayda var. Geleceğin ulaşımını şekillendiren otonom araçların temelini oluşturan araç güvenlik sistemleri hakkında detaylı bilgi için “Araç Güvenlik Sistemleri Nelerdir?” yazımızı okuyabilirsiniz. 

MAPFRE Sigorta

Oto-yaşamYol Asistanı