Ege Bölgesi, birbirinden güzel tatil beldeleri ile özellikle yaz tatillerinin popüler rotası. Ancak Ege Bölgesi’nin bize sundukları sadece bununla sınırlı değil. “Biraz sakinlik arıyorum.” diyenler için de bu bölge adeta bir kaçış noktası. Çünkü Ege Bölgesi’nin farklı şehirlerinde sakinliği ile zamanı durduran pek çok köy bulunuyor. Bu köyler ise hem sakin yaşam stilleri hem de sundukları güzelliklerle şehir hayatının kalabalığından sıkılmış herkes için bir nefes alma durağı oluyor.
Siz de bu yaz “Biraz sakinlik.” diyenlerdenseniz gelin, Ege’nin en güzel köylerinde bir keşfe çıkarak tatil planları yapmaya başlayalım.
Şirince, İzmir
İlk durağımız tabii ki Şirince Köyü. İzmir’de bulunan Şirince Köyü her ne kadar efsanelerle meşhur bir yer olsa da hala sakinlik arayanlar açısından bir sığınak.
Arnavut kaldırımları ve taş evleri ile sokaklarında dolaşırken bile huzur bulacağınız Şirince, aynı zamanda kültürel değer açısından önemli bir yer. Çünkü Şirince’de Türkiye’nin ilk matematik köyü olan Nesin Matematik Köyü bulunuyor. Ayrıca performans sanatçıları için önemli bir öğrenme alanı olan Tiyatro Medresesi de bu köyde yer alıyor. Yani Şirince sadece bir köy değil, aynı zamanda farklı dallardan eğitimin de merkezi diyebiliriz.
Doğanbey Köyü, Aydın
Eski bir Rum köyü olan Doğanbey Köyü, geçmişi Antik Çağ’a kadar uzanan bir yer. 1924 yılına kadar Rum halkının yaşam alanı olan bu köy, şimdilerde ise köklü tarihi içinde barındıran bir cennet.
Doğanbey Köyü, Aydın’ın Söke ilçesine bağlı ve Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın hemen yanı başında bulunuyor. Taş evleri, Arnavut kaldırımlı sokakları ve sessizliği ile zamanın adeta yavaşladığı bir yer. En güzel tarafı ise doğayla tamamen iç içe olması. Sabah kuş sesleriyle uyanmanız ve akşam serinliğinde denizin tuzlu havasını içinize çekmeniz burada mümkün. Ayrıca köyün eski Rum evleri, bu güzel atmosferi daha da özel kılıyor.
Kayaköy, Muğla
Kayaköy, tarihi dokusu ile hem büyüleyici hem de biraz hüzünlü bir yer. Fethiye’ye bağlı bu eski Rum köyü, mübadele sonrası terk edilmiş ve bugün taş evlerin oluşturduğu sessiz bir açık hava müzesi gibi. Ancak bu sessizlik, buraya gelenleri içine çeken bir huzura dönüşüyor.
Kayaköy’e gittiğinizde çevredeki butik pansiyonlarda konaklayarak güne kuş sesleriyle uyanabilir ve tarihi taş evlerin arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Taş evlerin arasından tepedeki şapele çıktığınızda ise müthiş bir manzara sizi bekliyor.
Barbaros Köyü, İzmir
Barbaros Köyü, Urla’ya bağlı ama Urla’nın kalabalığından oldukça uzak, bambaşka bir dünya. Sürdürülebilir yaşama önem veren bu köy özellikle her yaz düzenlenen Oyuk Festivali ile oldukça dikkat çekici bir yer.
Köyün her yerine yerleştirilen oyuk yani korkuluklarla rengarenk bir atmosfer sunan Barbaros Köyü’nün bu festivali düzenlemesinin amacı; tarımsal üretimin sadece geçim kaynağı değil, yaşam kaynağı olduğunu vurgulamak. Yaz aylarında Barbaros Köyü’ne giderseniz köyün girişinden itibaren farklı sosyal mesajları içeren rengarenk korkuluklarla karşılaşabilirsiniz.
Ayrıca bu köyün sakinleri, misafirperverlikleriyle de oldukça meşhur. “Çat Kapı Evleri” konseptiyle köyün sakinleri, gelen turistleri evlerinde ağırlıyor. Barbaros Köyü’nde kapısında “Çat Kapı Ev” yazan bir ev görürseniz kapısını çalıp misafir olabilirsiniz.
Adatepe Köyü, Çanakkale
Kaz Dağları’nın eteklerine kurulmuş olan Adatepe Köyü hem doğaya hem tarihe dokunmak isteyenler için birebir. Kaz Dağları’nın yamaçlarındaki bu köy, tıpkı diğer köyler gibi eski bir Rum köyü. Ancak mübadele sonrasında terk edilen Adatepe Köyü, 1960’larda neredeyse hayalet bir köy haline gelmiş. 1980’lerde ise şehir hayatından kaçan bir grup tarafından köy tekrar hayata döndürülmüş.
Köyün taş evleri, zeytinlikleri ve daracık sokakları arasında gezerken zamanda kaybolacağınız eşsiz bir deneyim sizi bekliyor. Ayrıca burada bulunan Adatepe Zeytinyağı Müzesi, bu bölgenin kültürel mirasını daha yakından tanımak isteyenler için keyifli bir durak. Havası tertemiz, temposu düşük ve sohbeti bol olan bu köy, kısa süreli kaçışlar için oldukça uygun.
Tahtakuşlar Köyü, Balıkesir
Edremit Körfezi’ne doğru ilerlerken Kaz Dağları’nın eteklerinde sizi karşılayan bir başka özel yer daha var: Tahtakuşlar Köyü. Bu köy sadece doğal güzelliğiyle değil, kültürel mirasıyla da öne çıkıyor. Köy, adını Oğuzların bir boyu olan Tahtacı Türkmenlerinden alıyor ve o zamandan kalan gelenekler burada hala yaşatılıyor.
Tahtakuşlar Köyü’nü diğerlerinden ayıran en önemli şeylerden biri de Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesine ev sahipliği yapması. Tahtakuşlar Etnografya Müzesi; köy halkının geleneksel yaşam tarzını, kıyafetlerini, el sanatlarını ve inanç sistemlerini yakından tanımanızı sağlıyor.
Kısacası doğayla iç içe sakin bir atmosfer ve kültürel derinliği olan bir yer arıyorsanız Ege’nin birbirinden güzel bu köyleri tam size göre. Tüm bu yerler sayesinde şehrin karmaşasından uzaklaşıp huzuru bulacağınız bir tatil planlayabilirsiniz.
Ancak bu planı yaparken olası riskleri de göz önünde bulundurup kendinizi ve sevdiğiniz kişileri güvence altına almayı unutmayın. Bunun için MAPFRE Sigorta ile seyahat sigortası yaptırarak seyahatte yaşayabileceğiniz olası riskleri, poliçe limitleri ve teminatları dahilinde garanti altına alabilirsiniz. Hemen ihtiyaç ve taleplerinize uygun seyahat sağlık sigortası poliçesini oluşturmak için seyahat sağlık sigortası teklif sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Bu sakin rotalar dışında bayram tatillerini değerlendireceğiniz yerler arıyorsanız da daha çok öneri keşfetmek için “Bayram Tatili Yolda Güzel: En Eğlenceli Bayram Tatili Rotaları” yazımızı okuyabilirsiniz.
MAPFRE Sigorta